Süleyman Sarılar: Bağımsız habercilik anlayışını susturan zehirli bir iklim var
Kapatılan Olay TV Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Sarılar, Fatih Portakal'a, kanalın kapatılma sürecini ayrıntılarıyla anlattı.
Olay TV Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Sarılar, Fatih Portakal'a, Olay TV'nin kapatılma sürecini ayrıntılarıyla anlattı.
*Olay TV neden kapandı?
Aslında Olay TV iyi niyetlerle yola çıkılmış ve sadece bugün Türkiye'de pek az yayın organında görebildiğimiz, gerçeğin peşinde koşmak üzere bir araya gelmiş bir ekip tarafından yayına başladık. Sanıyorum kapanmasının tek nedeni; herkese eşit mesafede ve herkese aynı yakınlıkta duran ve herkese söz hakkı tanıyan bir haber anlayışı bu kapanmanın sonucunu doğurdu. Çünkü Türkiye'de artık siyasette kamplaşmanın dışında, toplumun her kesimi kamplaştı. Medya da kamplaştı. Ya iktidar karşıtlığı ya iktidar yandaşlığı dayatıldı, dayatılıyor, dayatılmaya devam ediyor. Senin bir süre önce ayrıldığın kanal gibi bağımsız yayıncılığa tahammül yok. Olay Tv'nin kapatılmasının tek nedeni budur. Türkiye'yi yönetenlerin bağımsız haberciliğe tahammülleri yok. Nokta. Kapanmasının tek nedeni budur.
*Sizin ekibinizi de tanıyorum hepsi benim arkadaşım. Birlikte çalıştığım insanlar, seni tanıyorum her şeyden önce ama ben şirketin patronlarını tanımam. Yerli patronları tanımam bilmem. Siz herkese eşit olduğunuzu düşünüyorsunuz, tarafsız olduğunuzu düşünüyorsunuz, peki şirket patronu Cavit Çağlar'da aynı şeyi mi düşünüyordu yani o da sizin herkese eşit mesafede bir yayın yaptığınızı mı düşünüyordu bu 26 gün içerisinde?
26 gün boyunca bir kez olsun Cavit Çağlar'dan tarafsız olun, birilerini kayıran yayınlar yapıyorsunuz ya da şunu fazla ekrana taşıdınız uyarısı ya da sitemi almadım 26 gün boyunca. O da demekki herkese eşit mesafede olduğumuzu düşünüyordu ki bir müdahale gereği duymadı.
*Peki ne oldu iktidardan mı bir baskı geldi? Patrona gelmiştir büyük bir ihtimalle... Neden kapandı benim anlamadığım konu bu...
Başta söyledim bağımsız ve herkese eşit mesafedeki bir habercilik anlayışı istenmiyor bu ülkede. Basın özgürlüğü zapturapt altına alınmak isteniyor. Biz bunu çok yaşadık, daha önce de yaşadık. İktidarın herkese ne kadar çok baskı yaptığını herkes biliyor. Bana iktidardan veya herhangi bir yerden baskı gelmedi. Zaten ben böyle bir baskıyı kabul etmeyeceğimi baştan ortaya koymuştum, benim haberciliğime kimse karışamaz diye ama Cavit Bey'e iktidardan baskı geldiğini biliyorum. Kendisi söyledi çünkü...
*Hangi haber üzerine oldu? Ne zaman oldu? Yayına başladıktan kaç gün sonra oldu?
Baskı açılmadan başladı. Bizim burdaki gazeteci arkadaşlarımla birlikte yola çıkmaya başladığımda buranın bağımsız bir yayıncılık yapacağı konusunda bir kanaat oluştu. Zaten benim de buraya gelmemin tek nedeni ve koşulu bağımsız gazetecilik yapmaktı. Herkese eşit mesafede bir gazetecilik yapmaktı. Daha başında benimle ve birlikte yola çıktığım haberci arkadaşlarımla ilgili rahatsızlıklar iletildi Cavit Bey'e. Biliyorum.
*Böyle bir isim var mı? Arayan soran iktidardan?
Kimlerin arayıp da bir yayın organını 26 gün içerisinde kapatacağını herkes bilir. Sen de bilirsin herkes de bilir, bizi izleyenler de bilir.
*Açılmadan baskı nasıl oluyor ben onu anlamadım? Anladığım kadarıyla tartılıp araştırılmışsınız siz...
Evet. Biraz geriye dönmem lazım çünkü Olay Tv'nin nasıl yeniden hayata geçirildiğini anlatmazsam daha biz açılmadan gelen baskının nedenini de anlayamayız. Şöyle Olay TV Cavit Çağlar'ın Bursa'da 2019'da yayına ekonomik koşullar nedeniyle ara vermiş, bunu ben bilgiye dayanarak söylüyorum çünkü RTÜK'e verilen bir yazı var. Ekonomik koşullar nedeniyle yayına ara veriyoruz diye. Fakat Cavit Bey'in tekstilden tanıdığı bir iş insanının oğlu Hüseyin Köksal onunla birlikte bu kanalı yeniden canlandırabilir miyiz diye konuşmalar yapılmış, sonunda Hüseyin Köksal buraya sermaye koymayı kabul etmiş ve Olay TV projesi yeniden canlandırılmaya başlanmış.
*Sermaye Hüseyin Köksal'dan mı?
Evet. Basına girmek isteyen sermayenin önündeki en büyük engel RTÜK çünkü artık frekans verilmiyor. Frekanslar zamanında verilmiş o frekanslardan birini almanız gerekiyor yayına başlayabilmeniz için. Dolayısıyla frekans alamayan ve medyada var olmak isteyen sermayenin önünde tek seçenek var. Mevcut frekanslardan birini almak. Hüseyin Köksal da medyaya gireceği için bir frekansla ihtiyacı var, Cavit Bey aile dostu, tekstilden tanıyor ve Cavit Bey ile temasa geçiliyor ve Olay TV'yi yeniden hayata geçirelim deniyor. Nuri Çolakoğlu işin başında, kurucu olarak getiriliyor. Hep televizyonlar kurar Nuri Bey. Cavit Bey ile de tanışıklığı var ve beni Nuri Bey buldu. Nuri Bey dedi ki, "Bağımsız bir habercilik yapılacak bir televizyon doğuyor, Birand ekolünden geldin sen, Kanal D'de Birand zamanında yaptığın haberciliği ana haber gibi bir haber anlayışı istiyoruz. Bunu da sen yap" dedi bana. Bende geldim, bildiğimiz en kolay yapabileceğimiz haberciliği yapmak üzere geldim. Baştan baskıların gelmesinin nedeni bu habercilik anlayışını hayata geçirme istediğimiz oldu. Cavit Bey bu kanalın yüzde 100 hissedarı ve lisans sahibi olduğu için bu ekiple yola çıkmayın dendiğini biliyorum.
*Cavit Bey bu ekiple yola çıkmayın dedi mi?
Hayır, Cavit Bey'e dendi bu ama bu işe sermayeyi koyan, bu işi yeniden hayata geçirmek için gerekli tüm ekipmanları sağlayan Hüseyin Bey dedi ki, "Biz bu ekiple yola çıktık, biz bu ekiple devam edeceğiz." Ve biz öyle başladık, daha başta bizim ve ekibimize itirazlarla başladı ama biz sonuçta bildiğimiz haberciliği yapmak üzere 30 Kasım'da yayına başladık.
*Ekrem İmamoğlu'nun kanalı olduğu söylendi bu konuda ne demek istersiniz?
Öyle bir şey yok. Kaldı ki Ekrem İmamoğlu kanal açmak istese buna engel var mı o da yok. Ama Hüseyin Köksal sadece Trabzonlu. Her Trabzonlu Ekrem İmamoğlu'nun yakınıdır, akrabasıdır, tanıdığıdır diye İmamoğlu'nın kanalı olmaz ki. Başta onun kanalı diye boğmak istedikleri için bu söylentiler çıkardılar. Yoksa Ekrem İmamoğlu ile bir ilgisi yok buranın.
*Sizin isminiz ortaya çıktıktan sonra iktidar tarafından baskılar gelmiş. Bu ekiple yola çıkmayın diye Cavit Bey, bunu Hüseyin Bey'e iletişmiş, Hüseyin Bey'de size iletmiş, Hüseyin Bey, "biz yola çıktık, bu ekiple devam ediyoruz" demiş anladığım kadarıyla değil mi özetle?
Evet. Ben bunu bizzat biliyorum.
* Bu kanal ne kadar gider diye ömür biçiyor muydun?
Hayır, böyle bir ömür biçmiyordum. Bir gün kapanacağız diye aklımızın ucundan geçmedi. Bu ekranın daha 3üncü günü AK Partili büyükşehir belediye başkanını ekranda buluşturduk. Hiç kimsenin bağırmadan, kızmadan konuştuğu programlar yaptık. MHP'li, CHP'li, AK Partili ve TKP'li siyasetçileri yayına çıkardık. Türkiye'de bütün siyasi görüşler ekranımızda yer buldu. Bunu bu kadar baskı altına alınacağını tahmin etmiyordum, beklemiyordum.
* Belki de konduramıyordun...
Ama bitecek diye bir şeye başlamayalım mı? Bütün ekip arkadaşlarımla denedim. Türkiye'de 26 gün sonunda bu habercilik anlayışını susturan zehirli bir iklim var. Bu zehirli iklime karşı hiçbir şey yapmayacak mıyız? Ben deneceğim, bir daha denerim 6 günde biter, bir daha denerim 6 saatte biter. Bunu yapanlar utansınlar, ben niye utanayım?
* HDP meselesi var... Herkes çok konuşuyor. Grup toplantısını tam vermişsiniz, ne diyorsunuz?
Biz bu yayıncılığa başlarken, Olay TV'de konuştuk, hepsinin bir ortak yayın fikri olsun diye konuştuk. Meclis'te olan bütün partilerin grup toplantılarını vereceğiz, kararımız buydu. Niye vermeyelim? Her parti Meclis'i yönetiyor. Her parti bizim geleceğimizi ilgilendiren yasaların çıkmasında oy kullanıyor. Eşit Türkiye vatandaşlarının oylarıyla seçilip Meclis'e temsilci olarak girmiş. Benim ayrım yapmam söz konusu olamazdı. Her partiyi yayınlayacağımız gibi HDP'yi de yayınladık. Üstelik bunu Meclis TV'den alarak yayınladık. Meclis TV kapanmıyorsa, bu nedenle Olay TV kapanıyorsa bunda bir gariplik var. O gerekçe olamaz. O kamplaşmış medyada iktidara yakın olanlar 'Olay TV HDP yayını yaptı' diyor. 26 günlük yayını taratıyorum, hangi partiye ne kadar yayın süresi vermişiz, hangi parti bizim ekranımızda ne kadar yer almış onların kayıtlarıyla cevap vereceğim. Bana bunu yaptırmak bile onların büyük ayıbı.
* HDP yayınından sonra Cavit Çağlar aradı mı sizi?
Kimse beni aramadı.
* 26 günlük yayında iktidardan kimse aradı mı?
Hayır, arayanlar şöyleydi; Türkiye'nin ihtiyacı olan yayını başlattınız, teşekkür ediyoruz diye aradılar. İktidar ve diğer tüm siyasilerden.
* RTÜK'ten bir uyarı geldi mi?
Hayır, bizim yüksek çözünürlüklü HD dediğimiz lisans için başvurduk, onu uzunca süre sürüncemede bıraktılar, Digitürk gibi platformlarda daha önce olmamıza rağmen tekrar almadılar. Engellendiğimizi biliyorum.
* Cavit Çağlar 'Baskı görmedim. Kendim bıraktım' demiş. Ama senin de 'Baskı var devam edemeyeceğim, başka bir kadro ile devam et' demiş sana. İkisi çok zıt. Okuduğunda ne dedin?
Aslında Cavit Bey de mağdur dedim. Bir iş insanına büyük heveslerle 180 kişiyi alarak bir televizyon açan bir iş insanı '26 günde televizyonu tümden kapatıyorum' der mi?
* Bunu ne zaman söyledi?
Birkaç kez bunu dile getirdi. Ama kapanma kararı almak üzereyken tümüyle kapatmak istediğinde bir kez daha söyledi bunu. Kendisine bir liste verildi, listede kimler var onları da biliyorum.
* Ne listesi verildi?
Olay TV'yi yönetmek için bir liste verildi, bizim yerimize geçecek insanların listesi verildi.
* Nuri Çolakoğlu bu baskıdan mı istifa etti?
Muhtemelen. Nuri Bey adına konuşmayım ama o da baskılar nedeniyle ayrıldığını tahmin ediyorum.
* Taha Dağlı ile bilgi alabilir miyim?
İsimler üzerinde durmayalım. Taha Dağlı'nın gazetecilik yetenekleriyle ilgili cümle kurmam. Tanımam da kendisini. Cavit Bey'e liste verildi, bir kişiden ibaret değil. Olay TV'de benimle birlikte yola çıkan arkadaşlarımızın yerine başkaca kalabalık bir liste verildiğini biliyorum. O listelerle bizim kanaldan ayrılmamızı, o isimlerle yayına devam edilemesini istendiğini biliyorum. O isimle birkaç tane daha isim var, kalabalık bir isim listesi var.
* Kaç kişilik bir isim listesi?
Bir kanalı yönetecek kadar isim listesinden bahsediyorum.
* 'Oradaki arkadaşlarını gönder, bu arkadaşlarla çalış' diye teklif geldi mi?
Hayır gelmedi.
* İki yol vardı; ya kanalı komple kapatacaklardı ya da bu arkadaşlarla devam edeceklerdi...
Bu kanala sermaye koyan Hüseyin Köksal'ın kararı devam etmekten ve bu ekiple devam etmekten yanaydı. Ama lisans meselesi yine devreye girdi. Lisans Cavit Bey'in lisansıydı. Cavit Bey lisansını aldı ve kanal kapandı.
* Bu liste direkt Cavit Bey'e verildi değil mi?
Cavit Bey'e iletildi. Hüseyin Bey ile konuştu. Ama 'Hayır, bu listeyi kabul etmiyorum. Mevcut arkadaşlarla yola devam edeceğim' dedi. Cavit Bey de bunu söylüyor.
* O liste kimden geldi?
Türkiye'de kimin kime liste dayatacağını herkes bilir.
* Türkiye çizgisinde yayın yapan kanal ne demek?
Türkiye çizgisinde yayın yapan Olay TV'ydi. Kimse benimle birlikte yol alan arkadaşlarımızın Türkiye hassasiyetini tartışma konusu yapamaz. Ben 11 yıl KAnal D, ondan önce CNNTürk'te müdürlük yaptım, ondan önce Hürriyet gazetesinde muhabirlik yaptım. En yakın sen tanıksın, 11 yılın büyük bölümünde bizimleydin. Bu sözü söyleyenlere iade ederim.
* Marjinal yayın diyorlar...
Türkiye'yi böyle ikiye bölüp, kendi siperlerinden karşıdakilere ateş eden, taraf olmayan bertaraf olur denilen bir siyasal iklimde bizimki marjinaldi. Biz sadece habere odaklanmıştık. Haberse Olay verir diyorduk. Herkese eşit mesafedeyiz diyorduk. Evet Türkiye'de doğrudan yana sadece haberi odluğu gibi aktarmak marjinaldik haline getirildi. Acı olan bu.
* Türkiye'ye özgü gazetecilik mi yapacağız?
5N2K artık. Biz kim derdik, kimden geldiğini de soruyoruz artık.
* Cavit Bey veya Hüseyin Bey ile konuştunuz mu?
Hüseyin Bey ile her gün konuşuyoruz. Bu ekiple birlikte yola devam etmek istiyor kendisi. Biz bir yol bulacağız. Ya bir yol bulacağız diyorum, yoksa yol yapacağız.
* Bu yol masraflı olur...
Yapacağız.
* Hüseyin Köksal bu kanalı kurmakta kararlı anladığım kadarıyla...
Evet. Vazgeçmiyor. "Devletle hiçbir işim yok" diyor kendisi,"bu işi sizinle birlikte yapmak istiyorum" diyor. Biz de bir yol bulacağız.
* Cavit Bey'le hiç konuşmadınız herhalde...
Konuşmadım. O da bu işin mağduru haline geldi.
* Şu anda ayrılmadınız değil mi? Olay TV'de duruyorsunuz? Şu andaki durum nedir?
Şu anda içinde bulunduğum oda dahil bütün bina, bütün yatırım Hüseyin Köksal'a ait. Cavit Bey dediğim gibi sadece lisansı vardı, onu aldı ve kanalı kapattı çünkü yüzde 100'ü onundu. Ama biz burda devam ediyoruz, habercilerin haber heyecanı hiç azalmadan devam ediyor, bugün ekiplerimiz yine dışarıda haber peşindeler.
* Bunu yayınlayabileceğiniz bir yayın organı var mı?
Yok. Belki senin gibi YouTube'dan yayınlarız. Habercilik heyecanımızı yitirmediğimiz sürece dağlara taşlara yazarız ne olacak, duvarlara yazarız haberleri... Türkiye'yi bu kadar medya alanında baskıya, dünya liginden düşürecek kadar baskı ortamının yaratılması acı olan. Bu senin benim özgürlüğüm değil, basın özgürlüğü gazetecilerin özgürlüğü değil ki, basın özgürlüğü aslında halkın demokratik haklarını kullanmasının bir aracı.
* Cavit Bey dengeli, tüm tarafları içeren demokratik bir ekiple ileride tekrar yola çıkabilirmiş. Bu açıklamaya ne dersiniz?
Bizden daha demokratik ve bizden daha dengeli ve bizden daha tarafsız, tüm taraflara eşit süre, eşit hak, eşit yayın süresi tanıyan bir ekip bulursa buyursun yapsın.
* Nevşin Mengü nasıl?
İyi. Hepimiz çok iyiyiz. Gerçekten ekip arkadaşlarımızın hepsi bu haberciliği kimin susturduğunu gayet iyi biliyor ve bu haberciler devam etmek gerektiğini de gayet iyi biliyor ve biz devam etmek istiyoruz. Bizi başka bir yerde de boğabilirler. Bu iktidar, bu iklim bizi başka yere de boğabilir. Rahmetli Bekir Coşkun 9. köy, 10. köy, 11. köy diye gidiyordu ya biz de Olay arkasından başkası, arkasından başkası gitmek isteriz.
* İktidar bu yayını izledikten sonra "Biz ne yapmışız, ne yapıyoruz" der mi? Sorgulama içerisine girilir mi? Olay TV bir sembol olabilir mi?
Umarım olur ama ben yüksek sesle evet ülkeyi basın özgürlüğünde boğuyoruz diyenlerin seslerini daha yükseltemeleri gerekir daha yüksek sesle haykırmaları gerekir. Meslek örgütleri haykırıyorlar ama ben bu iktidarın içerisinde de bu baskı ortamının devam ettirilmemesi gerektiğini düşünenlerin olduğunu biliyorum. Türkiye böyle gidemez. Böyle gitmemeli. Bu kadar birbirine düşmanlaştırılmış, kamplaştırılmış bir toplum uzun süre dayanamaz. Türkiye böyle yoluna devam edemez. Bu medyayla da devam edilemez. Karşı kamplara geçmişler birinin ak dediğine biri kara diyor. Böyle bir medya olabilir mi? Ortada gerçek bir tanedir. Herkesin biraz kendi güvenli siperlerinden çıkıp, 'ya durun, bu böyle gidemez' demesi gerekir. Bu kadar kutuplaşmayı bu toplum kaldıramaz.
* Taha Bey kanala gelmeye meraklı gibi görünüyor...
Kişilerin tercihlerine, ahlaklarına, kişilerin siyasal duruşlarına bırakılmamalı basın özgürlüğü. Kuralları olmalı. Bunu kabul edecek insanlar bulursunuz ama bu baskı ortamı 26 gün bile dayandırmayan işin sahibine işyerini kapattıran baskı ortamını konuşmalıyız esas. Yoksa o dükkana geliğ tezgah açacak insanlar her zaman bulunur. Her toplumda bulunur. Ama önemli olan o baskı ortamını yaratmamak, o özgürlüğün güvencesini sağlamak. Siyaseten sağlamak, hukuken sağlamak, yargısıyla sağlamak. Bunlar sağlandığında o insanların zaten 'ben gelmiyim' demesine gerek kalmaz çünkü o özgürlüğün kullanımı engellenmediği için herkes yoluna devam eder.
* İleride bugünler nasıl yazılacak?
Heralde bugünleri yaratanları hayırla anmayacak Türkiye. Birlikte çalıştığımız Doğan Grubu bir günde satıldı. Kimin aldığını biliyoruz, kimin parasıyla alındığını biliyoruz. Bu operasyonun neden çekildiğini biliyoruz. Bugünlere geri dönüp yazacak akademisyenler heralde bu iklimi ve iklimi yaratanları hayırla yad etmeyecek.
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Beşiktaş | 17 | 35 |
2. Fenerbahçe | 17 | 35 |
3. Gaziantep FK | 18 | 34 |
4. Galatasaray | 17 | 33 |
5. Alanyaspor | 18 | 30 |
6. Hatayspor | 17 | 28 |
7. Karagümrük | 18 | 27 |
8. Trabzonspor | 17 | 26 |
9. Antalyaspor | 18 | 24 |
10. Sivasspor | 18 | 23 |
11. Başakşehir | 18 | 23 |
12. Konyaspor | 18 | 22 |
13. Göztepe | 18 | 22 |
14. Kasımpaşa | 17 | 22 |
15. Malatyaspor | 17 | 21 |
16. Rizespor | 17 | 21 |
17. Gençlerbirliği | 18 | 19 |
18. Kayserispor | 18 | 16 |
19. Ankaragücü | 17 | 15 |
20. Denizlispor | 17 | 14 |
21. Erzurumspor | 18 | 13 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Giresunspor | 17 | 35 |
2. İstanbulspor | 17 | 34 |
3. Samsunspor | 17 | 33 |
4. Altay | 17 | 32 |
5. Adana Demirspor | 17 | 31 |
6. Tuzlaspor | 17 | 30 |
7. Ankara Keçiörengücü | 17 | 28 |
8. Altınordu | 17 | 28 |
9. Bursaspor | 17 | 27 |
10. Bandırmaspor | 17 | 24 |
11. Adanaspor | 17 | 21 |
12. Ümraniye | 17 | 20 |
13. Boluspor | 17 | 19 |
14. Menemen Belediyespor | 17 | 16 |
15. Balıkesirspor | 17 | 16 |
16. Akhisar Bld.Spor | 17 | 13 |
17. Ankaraspor | 17 | 9 |
18. Eskişehirspor | 17 | 3 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. M. United | 17 | 36 |
2. Liverpool | 17 | 33 |
3. Man City | 16 | 32 |
4. Leicester City | 17 | 32 |
5. Everton | 17 | 32 |
6. Tottenham | 17 | 30 |
7. Southampton | 17 | 29 |
8. Aston Villa | 15 | 26 |
9. Chelsea | 17 | 26 |
10. West Ham | 17 | 26 |
11. Arsenal | 18 | 24 |
12. Leeds United | 17 | 23 |
13. Crystal Palace | 18 | 23 |
14. Wolverhampton | 19 | 22 |
15. Newcastle | 17 | 19 |
16. Burnley | 16 | 16 |
17. Brighton | 18 | 14 |
18. Fulham | 16 | 12 |
19. West Bromwich | 18 | 11 |
20. Sheffield United | 18 | 5 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Atletico Madrid | 16 | 41 |
2. Real Madrid | 18 | 37 |
3. Barcelona | 18 | 34 |
4. Villarreal | 18 | 32 |
5. Real Sociedad | 19 | 30 |
6. Sevilla | 17 | 30 |
7. Granada | 18 | 27 |
8. Celta de Vigo | 18 | 23 |
9. Cádiz | 18 | 23 |
10. Real Betis | 18 | 23 |
11. Levante | 17 | 21 |
12. Athletic Bilbao | 18 | 21 |
13. Getafe | 17 | 20 |
14. Valencia | 18 | 19 |
15. Eibar | 18 | 19 |
16. Deportivo Alaves | 18 | 18 |
17. Real Valladolid | 18 | 18 |
18. Elche | 16 | 16 |
19. Osasuna | 18 | 15 |
20. Huesca | 18 | 12 |